Çimen'e Merhaba!
Elazığ'ın keskin soğuğu altında, kalabalık caddesinden aklınızda rota çizerek geçmeyi umduğunuz yollarda karşınıza küçük eller çıkar aniden. Bu şehirde yeni değilseniz hergün bu olayla karşılaştığınız için muhtemelen size uzatılan masum ve mahçup gülümsemeye aşinasınızdır. 'Abla..., Abi.....? Peçete ister misiniz?' Bu cümle küçük bedenlerin yüreğinin en uç noktasından kulağınıza bir yol çizer usulca... Bu sizde bir şok dalgası oluşturur mu oluşturmaz mu bu soruyu kendinize sormanız lazım. Ama görünen o ki çoğunlukla bu soru karşısında aklınıza aceleniz olduğu gelir. Kolunuzu hafifçe döner onunla gözgöze gelmemeye çalışır ve yolunuza devam edersiniz. Çünkü soruyu soran çelimsiz, kötü giyinmiş, hergün görmekten bıktığınız, Suriyeli mi değil mi tam kestiremediğiniz bir çocuktur. Ne diye muhatap olasınız ki... O da öyle biri.. Çimen.. Hozat Garajında aniden çıkabilir karşınıza. Elinde bir paket peçete ve ürkek bakışlarıyla sorusunu sorar. Esmer yüzü, soğuktan titreyen bed...