Kayıtlar

özgürlük etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sanat, 1 Film

Resim
   12 yıllık gece    La noche de 12 años / A Twelve Year Night, Alvaro Brechner imzalı 2018 yapımı bir film.. 1973 yılında Uruguay’da demokrasinin yerini askeri diktatörlüğün almasıyla yenilen Tupamaro Özgürlük Hareketi üyelerinden sağ kalıp mahkum edilen ve esir alınan üç kişinin yaşanmış insanlık dışı muamelenin kan donduran öyküsü. Bu mahkumlardan biri 2010 yılında Uruguay başbakanı seçilecek olan José Alberto "Pepe" Mujica Cordano'dır.    Kafka’nın Ceza Sömürgesi’nden bir alıntıyla başlayan 12 Yıllık Gece, Adam mahkûma baktı ve  memura sordu: “Mahkûm kaç yıl ceza aldığını biliyor mu?” Memur cevapladı: “Hayır, bunu kendi vücuduyla hissedecek.” tam da bahsedildiği gibi  askeri diktatörlüğün mahkumların hem fiziksel hem de zihinsel olarak çalınmış 12 yıllık hayatının izlerini kazıdı hafızamıza.   Bu üç mahkum her türlü işkenceye maruz kalması, en insani davranışlar olan konuşmak, yemek, ve tuvalet gibi ihtiyaçların bile faşizmin ayakla...

Bizden önce BEN

  Bir gün uyanıyorsun kafanın içinde kalabalığın dumanı tüten yıkıntıları. Gözüne çarpan şey renkli ışıklar. Ekrandan  gelen sesler beynini  yoğun  bombardımana tutmuş göz kamaştırıcı efektler ruhunu hipnotize ediyor.  Sıyrılıp merakla etrafında ne olup bittiğine bakmaya çalışıyorsun. Dışarı adımını ilk attığında yapay güzellikler ruhunu incitiyor. Ama bunu söyleyemeden unutuyorsun. İnsanlarla konuşmaya çalışıyorsun her seferinde hayret ediyorsun. Dehşet içerisinde onlara olan tüm bunlar ne diye soruyorsun kendine. Ama tabi ki çok geç artık, bunları ifade edecek zamanın olmuyor. Zamanla sen de   başka bir çaren olmadığını düşünerek uyum sağlamaya çalışıyorsun. Herkes aynı orkestrada çalıyor gibi aslında. Önce seni bir şeylere inandırıyorlar. Tabi ki bu orkestrada farklı enstrümanlar olduğu gibi farklı inançlar da oluyor.  Senin inanç sistemini oluşturan tek temel ise orkestraya nereden katıldığın oluyor. Bu senin seçimin olmuyor ama orkes...

Demokrasi'yi beklerken..

Dillere pelesenk olmuş bu ölü kavram hergün yüzlerce defa diriltilip eşzamanlı olarak vicdanlarda öldürülüyor. Bu kavrama bu makus talihi neden yaşatıyoruz? Hepimizin ille de demokrasi dediği yönetim biçimlerinde "Demokrasi"yi neden tam olarak yaşatamıyoruz? Herkesin demokrasi ile ilgili tanımı farklı olabilir. Genel kabul gören ve literatürde karşılaştığımız tanımı, demokrasi sözünün etimolojik kökeni “demos” (halk) ve “kratos” (egemenlik) kelimelerine dayanıyor. Kısaca Demokrasi,  halkın egemenliği demektir. Halk, halkın  egemenliği kavramından birşeyler bekliyor. Esas sıkıntı burda başlıyor.. Bu kavramdan birşeyler beklemek..  Beklentisi olan halkın yaşama faslına geçmesi imkansız oluyor. Çünkü Demokrasi kaf dağının ardında değil ya da leylekler  getirmiyor. O zaman neden oturup bize gelmesini ya da birilerinin bize tepside sunmasını bekliyoruz. Ki zaten gelmez o. Yaşam biçimi olarak hayata geçirilir.  Demokrasi kavramını reel hayatına geçirmeyen...