Tarihte Bir Kadın: Alieen Wuornos
İlk kadın seri katil..
Seri katil ve bir kadın kelimesi birbirine her ne kadar zıt gibi görünse de dünya 20. Yüzyılın ikinci yarısı tarihe bir kadın seri katil bıraktı.
Alieen Wuornos bir seri katil olmasına rağmen kamuoyu gözünde ve vicdanında masum kabul edilir. Bir kadının hayatı boyunca maruz kaldığı saldırganlık ve şiddetin doğal bir tepkimesini temsil eder. Alieen bir katil aynı zamanda kurban ve kadın olmasından kaynaklı maruz kaldığı ağır psikolojik travmalar yaşayan çoğu kadın örneğinden sadece biridir.
Bu kadın(lar) yargılanmaktan önce anlaşılmayı hak ediyor. Tabi ki şiddete ve saldırganlığa karşı tepkisi herkes tarafından aynı kabulleri görmeyebilir. Ama anlaşılmayı ve sonuna kadar dinlenmesi toplumsal yaralarımızdan birininin sarılması hususunda bir borçtur.
Alieen, herhangi bir kadın veya herhangi bir insan nasıl bir (canavara) dönüştürülür? Bu gözden kaçırdığımız ama hepimizin hayatında az ya da çok hissettiği ve şahit olduğu bir durumdur. Bunu hem bir kadın olması hem de dönüşümü net yaşayan bir insan olması açısından Alieen Wuornos üzerinden açıklamak istedim.
Kimdir Alieen ve ne yaşadı?
29 Şubat 1956 yılında ABD’de doğar. Annesi ve babası daha doğmadan boşanır. Annesi O’nu altı aylıkken bir mektupla terk eder. Hayata şanssız başlayan bu kadının sorumluluğunu büyükannesi ve büyükbabası alır. Daha 13 yaşındayken bir sapkın kişinin tecavüzüne uğrayıp hamile kalır. Gayrimeşru çocuğu yüzünden evinden kovulan kadın sokaklara kaderine tek başına mahkum edilir..!
Hayatını hurdaya ayrılmış arabalar içerisinde geçirmeye başlar. Sokakta hayatını idame edebilmek için fahişelik yapmaya başlar bu sırada uyuşturucu ve alkole alışır. 20 yaşında bakımını üstlenmek isteyen 70 yaşında bir adam ile evlenir ve sebebi bilinmeyen sebeplerden ötürü evliliği bir ay sürer ve tekrar sokaklara düşer. 30 yaşında bir lezbiyen olan Tyria Moore ile tanışır. Hayatında ilk defa sevgi gören ve sevgiyle tanışan Wuornos hayatını ona adamaya karar verir. Onunla yaşamaya başlayan Wuornos hayatının aşkı için her şeyi feda etmeye ve her şeyi yapmaya hazırdır. Moore ile tanıştıktan sonra fahişelik yapmaktan vazgeçer ve yasal bir iş yapmaya karar verir. Fakat hayat tekrar ona onun saf duyguları kadar temiz olmayan zorluklar çıkarır. Başvurduğu her yer iş tecrübesi ve üniversite diploması olmadığı için reddeder. Hayatının aşkı olarak gördüğü Moore için istediği hayatı yaşatabilmek adına tekrar fahişelik yapmaya başlar. Yolda otostop çektiği sırada karşılaştığı saldırgan ve sapık adamın biri onu ormanın ıssız bir yerine götürür. Ve kafasını sertçe torpidoya vurur ve tecavüz eder. Bayılan kadın kendine geldiğinde ellerinin sıkıca bağlanmış olduğunu görür. İplerden kendini kurtaran kadın arabada gördüğü silah ile adama birkaç el ateş eder. Olay yerinde ölen adamı ormanın ıssız bir yerine bırakır. Yanındaki parayı ve arabayı alan kadın ağır bir travma geçirir. Ve hayata olan öfkesini ilk defa dışarı çıkarır. Bu onun geri kalan hayatını da tabi ki etkiler. Kadın benzer şekilde arabasına bindiği birkaç adamı daha aynı şekilde öldürmeye başlar. Bu onda bir alışkanlık olmaya başlar. Karşısına çıkan sapkın zihniyetli adamları ıssız bir yerde öldürür yanlarındaki para ve arabayı alır. Bunu öğrenen kız arkadaşı ile önce tartışır daha sonra durumu kabullenirler. Kız arkadaşıyla çalıntı bir arabayla yaptıkları bir yolculukta kaza yaparlar bu da onların robot resimlerinin çizilmesine ve her yerde aranmasına sebep olur. Kız arkadaşı Tyria’nın korkusu Wuornos’u ihbar etmesine yol açar. Böylece hayatında sevdiği tek insandan da darbe alır. Cezaevine alınan Alieen telefon konuşması sırasında kız arkadaşının çekimser ve ağlamaklı sesi karşısında her şeyi itiraf eder. Kayıt altına alınan görüşme sonucunda Wuornos’un suçu ispatlanır. Yeterli deliller elde edilince mahkemede ağlayarak işlediği cinayetleri itiraf eder. Cinayetleri önce yapılan saldırganlıktan kaynaklı yaptığını daha sonra bunun altında yatan korkunç öfkesini belirtir. Kendisi idamını istemiştir. Çünkü çıktığı takdirde aynı şeyi yapmaya devam edeceğini söyler. Mahkeme idamına karar verir. Kararın ardından Alieen ‘Ben masumum, umarım size de tecavüz ederler’ diye bağırmıştır. 46 yaşında zehirli iğne ile idam edilir.
Hayatı boyunca insanların sahip olmadığı ve göstermediği sevgi ve saygı yüzünden bitirilen bir hayatın temsilcisi oldu.
Gördüğü saldırganlık karşısında vahşileşen bir kurban profilidir. Her şey onun için farklı olabilirdi. Her şey saldırıya uğrayan ve hayatı kararan kadınlar ve çocuklar için de farklı olabilir.
Alieen Wuornos bir katil olabilir. Ama her şeyden önce bir kurban. Herkesin hükümlü olduğu bir cinayetin kurbanı..!
Geri kalan karar vicdanlarındır…
Seri katil ve bir kadın kelimesi birbirine her ne kadar zıt gibi görünse de dünya 20. Yüzyılın ikinci yarısı tarihe bir kadın seri katil bıraktı.
Alieen Wuornos bir seri katil olmasına rağmen kamuoyu gözünde ve vicdanında masum kabul edilir. Bir kadının hayatı boyunca maruz kaldığı saldırganlık ve şiddetin doğal bir tepkimesini temsil eder. Alieen bir katil aynı zamanda kurban ve kadın olmasından kaynaklı maruz kaldığı ağır psikolojik travmalar yaşayan çoğu kadın örneğinden sadece biridir.
Bu kadın(lar) yargılanmaktan önce anlaşılmayı hak ediyor. Tabi ki şiddete ve saldırganlığa karşı tepkisi herkes tarafından aynı kabulleri görmeyebilir. Ama anlaşılmayı ve sonuna kadar dinlenmesi toplumsal yaralarımızdan birininin sarılması hususunda bir borçtur.
Alieen, herhangi bir kadın veya herhangi bir insan nasıl bir (canavara) dönüştürülür? Bu gözden kaçırdığımız ama hepimizin hayatında az ya da çok hissettiği ve şahit olduğu bir durumdur. Bunu hem bir kadın olması hem de dönüşümü net yaşayan bir insan olması açısından Alieen Wuornos üzerinden açıklamak istedim.
Kimdir Alieen ve ne yaşadı?
29 Şubat 1956 yılında ABD’de doğar. Annesi ve babası daha doğmadan boşanır. Annesi O’nu altı aylıkken bir mektupla terk eder. Hayata şanssız başlayan bu kadının sorumluluğunu büyükannesi ve büyükbabası alır. Daha 13 yaşındayken bir sapkın kişinin tecavüzüne uğrayıp hamile kalır. Gayrimeşru çocuğu yüzünden evinden kovulan kadın sokaklara kaderine tek başına mahkum edilir..!
Hayatını hurdaya ayrılmış arabalar içerisinde geçirmeye başlar. Sokakta hayatını idame edebilmek için fahişelik yapmaya başlar bu sırada uyuşturucu ve alkole alışır. 20 yaşında bakımını üstlenmek isteyen 70 yaşında bir adam ile evlenir ve sebebi bilinmeyen sebeplerden ötürü evliliği bir ay sürer ve tekrar sokaklara düşer. 30 yaşında bir lezbiyen olan Tyria Moore ile tanışır. Hayatında ilk defa sevgi gören ve sevgiyle tanışan Wuornos hayatını ona adamaya karar verir. Onunla yaşamaya başlayan Wuornos hayatının aşkı için her şeyi feda etmeye ve her şeyi yapmaya hazırdır. Moore ile tanıştıktan sonra fahişelik yapmaktan vazgeçer ve yasal bir iş yapmaya karar verir. Fakat hayat tekrar ona onun saf duyguları kadar temiz olmayan zorluklar çıkarır. Başvurduğu her yer iş tecrübesi ve üniversite diploması olmadığı için reddeder. Hayatının aşkı olarak gördüğü Moore için istediği hayatı yaşatabilmek adına tekrar fahişelik yapmaya başlar. Yolda otostop çektiği sırada karşılaştığı saldırgan ve sapık adamın biri onu ormanın ıssız bir yerine götürür. Ve kafasını sertçe torpidoya vurur ve tecavüz eder. Bayılan kadın kendine geldiğinde ellerinin sıkıca bağlanmış olduğunu görür. İplerden kendini kurtaran kadın arabada gördüğü silah ile adama birkaç el ateş eder. Olay yerinde ölen adamı ormanın ıssız bir yerine bırakır. Yanındaki parayı ve arabayı alan kadın ağır bir travma geçirir. Ve hayata olan öfkesini ilk defa dışarı çıkarır. Bu onun geri kalan hayatını da tabi ki etkiler. Kadın benzer şekilde arabasına bindiği birkaç adamı daha aynı şekilde öldürmeye başlar. Bu onda bir alışkanlık olmaya başlar. Karşısına çıkan sapkın zihniyetli adamları ıssız bir yerde öldürür yanlarındaki para ve arabayı alır. Bunu öğrenen kız arkadaşı ile önce tartışır daha sonra durumu kabullenirler. Kız arkadaşıyla çalıntı bir arabayla yaptıkları bir yolculukta kaza yaparlar bu da onların robot resimlerinin çizilmesine ve her yerde aranmasına sebep olur. Kız arkadaşı Tyria’nın korkusu Wuornos’u ihbar etmesine yol açar. Böylece hayatında sevdiği tek insandan da darbe alır. Cezaevine alınan Alieen telefon konuşması sırasında kız arkadaşının çekimser ve ağlamaklı sesi karşısında her şeyi itiraf eder. Kayıt altına alınan görüşme sonucunda Wuornos’un suçu ispatlanır. Yeterli deliller elde edilince mahkemede ağlayarak işlediği cinayetleri itiraf eder. Cinayetleri önce yapılan saldırganlıktan kaynaklı yaptığını daha sonra bunun altında yatan korkunç öfkesini belirtir. Kendisi idamını istemiştir. Çünkü çıktığı takdirde aynı şeyi yapmaya devam edeceğini söyler. Mahkeme idamına karar verir. Kararın ardından Alieen ‘Ben masumum, umarım size de tecavüz ederler’ diye bağırmıştır. 46 yaşında zehirli iğne ile idam edilir.
Hayatı boyunca insanların sahip olmadığı ve göstermediği sevgi ve saygı yüzünden bitirilen bir hayatın temsilcisi oldu.
Gördüğü saldırganlık karşısında vahşileşen bir kurban profilidir. Her şey onun için farklı olabilirdi. Her şey saldırıya uğrayan ve hayatı kararan kadınlar ve çocuklar için de farklı olabilir.
Alieen Wuornos bir katil olabilir. Ama her şeyden önce bir kurban. Herkesin hükümlü olduğu bir cinayetin kurbanı..!
Geri kalan karar vicdanlarındır…
Yorumlar
Yorum Gönder