İYİ, KÖTÜ, UNUTULMUŞ

Bir şehir yaşadım. İsmi Hz. Nuh’un son rotası olması dolayısıyla Şehri-Nuh, diplomatik olarak Şırnak, halk dilinde Şırnex, yaşam standardı olarak kara bir coğrafyanın tüm geçmişi ve geleceği.

Unutulmuş yaşamların merkez üssü, heybetli acıların suya ve toprağa iyice sinmiş görüntüsü karşılar sizi bu şehre ilk ayak bastığınızda. Bu tanışma size farklı hissettirecek fotoğraf karelerinden ilkidir.

Rutubet dolu insan bakışları hem şehri hem geçmişi hem de mevcut durumu anlatıyor yavaş yavaş. Şehrin kalbine indikçe kalbinizi daha sıkı tutmanız bu durumu görmezden gelen diğerlerinden farklı olmanız açısından önemle rica olunur. 81. şehrin hikayesine ilk adımı atmış bulunmaktasınız.

Tatil olmaktan uzak bu yolculuk geliş amacınıza göre farklı anlamlar da kazandırabilir. Kaçak bişeyler harici Nuh'un mirası da ilginizi çekmiş olabilir. Yapmak istediğiniz ne olursa olsun her yerde anlatacağınız bir anınız olacağına ve çoğu zaman kimsenin çok umursamadığı bir sohbet masasında kullancağınıza da eminim.

İhtiyar bir adamın nasır tutmuş elleri gibi mücadeler, tarihine iz bırakmış ve çelimsiz varoluşu kendini sıcak havasında dahi hissettirir bu şehirde...

Pek de adil olmayan yaşanmışlıkların ve yaşam şartlarının etrafa yaydığı koku size insanlığı sorgulatan türdendir. Kendinizi bir an cennet ve cehennemin ortasında bulursunuz. Merak ve dehşet dolu gözleriniz yeşilliklerden, çocukların yüzlerindeki korkuya mekik dokurken bu kadar yoğun duygu size ağır gelir ve keşfetmekle oturup dinlemek arasında kalırsınız. Çukurların kalp ağırlığını yukardan aşağıya sarsan yolculuğunuz size ülke bütünlüğünü sağlayan duble yolların konforunu ve yirmibirinci yüzyılın modernitesini yeniden gözden geçirme gereksinimi uyandırır. Adaletin dalga boylarının henüz tam teşrif etmediği bu memleket size sürprizler hazırlamıştır adeta.

Coğrafyanın kader olduğu tezahürü eşliğinde her ağaç veya insan nidası eşliğinde keşif yapma olanağına sahip bir yolculuğun belki de günümüze dek stabilizasyonunu değiştirmeyen yegane toprağında hissedebilirsiniz. Bu şehirde en çok yollar konuşur. Yıkımlar görmüş binalar, acıyla kavrulmuş havası burnunuzu istemsiz şekilde rahatsız edebilir. Geçmişine gelirsek kısa bir tarih ve uzun bir hafızanın yansımalarını taşır. Görmüş geçirmiş bir cesedin size anlatacaklarını duyduğunuzda derin bir iç çekiş ve melankolik hissi uzun süre üzerinizden atamayacaksınız. Bu şehir sizin en çok unuttuğunuz ama hep hatırladığınız istisnai bir yapıdadır.

Yollar..

 Buz dağının sadece görünen kısmı olsa da şeffaf gözler ve vicdanlar için su daima berraktır tamamını görmek adına. Ötekileşmenin en doğu boyutunu yaşayan bu şehir gelenleri başı üzerinde, sofrasının en başında karşılar. Siz orada olmasanız bile orada kalplerin atacak olması her ne kadar size tuhaf gelse de bunun bilincinde olursunuz.

Şehri bırakırken yaşayacağınız hüzün Cudi dağlarına ve Mezopotamya tarihine sessizce kazınmış olacak.  Gördüğünüz acı silüetler, bir fotoğraf karesine sığmaya ya da bir yüksek  rütbe konşma metninin sonuna dahil olmayı, farklılaşma ve ötekileşmeler karşısında atılan sloganların arasında cılız bir ses olmaya bile razı olan bu şehir kaderine terk edilmiş bir kanser hastasından başkası değildir.  sadece karın farklı nefesleri üzerine çeken bir etken olması ve çocukluğunu yitirmiş bir bebeğin çığlıkları arasında kaybolmuş politikaların iyiden iyiye yıprattığı katil sınırların arasına sıkışmış kader mahkumluğundan başka bir şey değildir bu şehre doğmak. Varlığın ve yokluğun karışımıı sizi heyecanlandırır mı, korkutur mu bilmem ama etkisi uzun sürecek haberiniz olsun. Kolay değil gelmek bu şehre...