Tarihte Bir Kadın: Emma Goldman


   Son nefesine kadar toplumun dayattığı herşeye karşı  mücadele eden bir kadın..
 
   Emma Goldman..

   Duruşu, konuşması ve fikirleriyle her çağın hırsızlarına korku salan bir Emma Goldman geçti dünyadan.
27 Haziran 1867'de Rusya'da doğan bu kadın yaşamının başında 16 yaşındayken babasının zorla yapmasını istediği bir evliliğe karşı durarak ilk mücadelesini verir. Hayatına Amerika'da devam eden Goldman, Haymarket olayından etkilenir ve haksızlığa karşı sert bir mücadeleye girerek hayatı boyunca savunduğu işçilerin, kadın haklarının, ezilmişlerin yanındaki yerini alır.
   Sert söylemleri, cesur konuşmaları yüzünden defalarca tutuklanan Goldman savunduğu fikirlerden asla vazgeçmemiş her zaman hissettiğini topluma yüksek sesle aktarmıştır.

   Kapitalizmin boğucu haksızlığı ve adaletsizliği karşısında ezilen işsizlere "iş isteyin, eğer iş vermezlerse ekmek isteyin, ekmek vermezlerse ekmeğinizi alın." diyerek tarihe geçen konuşmasını yapmış ve halkı bu sözleriyle  kışkırtmaktan tutuklanmıştır.

   Fikirleri ve cesareti herzaman korkuttu yanlışları ve yanlış olanları. O ve dava arkadaşları daha 1883 yılında eşit eğitimi, serbest üretimi ve sosyal eşitliği konuşuyorlardı ve bunun için mücadele ediyorlardı.

   Bu kara kızıl kadın sadece işsizlerin değil kadın olmanın da ne demek olduğunu neler yapabileceğini kanıtlayan bir öncü oldu. Yobaz fikirlerin karanlığına ışık olan kadınlardandı.

   "Kadının gelişimi, bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir. İlk olarak kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak ortaya koymalıdır. İkincisi, hayatını basit, fakat zengin ve derin kılarak; kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği tüm haklara karşı koymalı, istemediği sürece çocuk yapmamalı, tanrının, devletin, kocasının, ailesinin bir kulu olmaya karşı çıkmalıdır. Bu da hayatın tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından özgürleştirerek olur." diyordu.

   Güçlü ve rol model kişiliği herkese ilham veriyordu. Ki herkes için göz ardı edilemeyecek kadar cesur ve özgün fikirleri vardı.  Okuyan, yol gösteren, mücadele eden, aykırı Emma'ydı O.

   "Bütün savaşları dövüşemeyecek kadar korkak olan bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır." diyordu Goldman.
Evet dün olduğu gibi günümüzde de haklı. Fikirleri ve görüşlerinin hepimizin vicdan süzgecinden geçirilmesi gereken bir bir kadın. Yaşamı boyunca geri adım atmadı haksızlığa boyun eğmedi ve boyun eğenlere karşı yumuşak olmadı. Hayatı boyunca naif de olmadı. Hayat da naif değildi çünkü.
Tarihe güçlü, cesur, okuyan, karşı duran, özgün, Kara Kızıl bir kadın çizdi.

Iyi ki tanıdım seni Emma Goldman..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yerel basın kaderine terk edildi!

Sanat, 1 Film

Sosyal devlet